İletişim

RENKLİ BESLEN

Çocuklarda Beslenmenin Zekâyla İlişkisi

Hangi ebeveyn çocuğunun zeki olmasını istemez ki? Doğal olarak da merak ederler; sebze ve meyve ağırlıklı beslenen çocuklar ile fast food ağırlıklı beslenen çocukların zekâ performansı arasında anlamlı bir farklılık var mı?

Beslenmenin beyin süreçlerine doğrudan etkisi hem fetal ve bebeklik dönemlerinde hem de sonraki erken çocukluk ve okul çağı dönemlerinde kendini göstermektedir. Beslenme, fetal ve bebeklik döneminde beynin yapısal ve fonksiyonel gelişimini (örneğin; yeni nöronların oluşması gibi) etkilerken, sonraki dönemlerde ise nörogelişimsel süreçleri (nörotransmitter sentezi gibi) etkiler.1

Anne sütü, çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin olması sebebiyle, bebeklerin beyin gelişimi, üzerinde etkilidir. Anne sütündeki esansiyel yağ asitlerinin miktarı inek sütündekinden beş kat daha fazladır. Çocukluk döneminde ise; Omega3 yağ asitleri, balık, sakatatlar, kuruyemişler, probiyotikten zengin gıdalar, tahıl, baklagil ve sebze-meyve yiyerek dengeli beslenmek, vücudun ihtiyacı olan çeşitli mineral ve vitaminlerin alımını sağlar ve zekâ gelişimini olumlu etkiler. Aynı şekilde şekerden ve karbonhidrattan zengin beslenme; zekâ gelişimini olumsuz etkiler. Tek yönlü beslenme de aynı sonucu doğurur. Ağırlıklı olarak belirli gıdaları tüketmek; örneğin ekmek, makarna, pirinç ve hamur işleriyle beslenme ya da aşırı süt içilmesine bağlı demir eksikliği de zekâ ortalamasını düşürür. Bu yüzden vitaminler ile birlikte demir, çinko, iyot, gibi mikrobesin eksikliklerinin giderilmesi de zekâ gelişimini olumlu etkiler.

Amerika Pediatri Akademisi ilk bin günde çocukların ve dolayısıyla gebelerin beslenme yönünden desteklenmesi gerektiğini savunmaktadır.2

Bilimsel Araştırmalar Ne Söylüyor?

Bu konuda yapılan birçok çalışma var. Uzun yıllar süren bu araştırmalar bizi ikna edebilir. Örneğin; İngiltere – Bristol Üniversitesi yaklaşık 4 bin çocuğun yiyecek tüketimlerinin planlandığı bir araştırma yapmış. Üç, dört, yedi ve sekiz yaşlarındaki çocuklar sekiz buçuk yaşına kadar ağırlıklı olarak üç farklı yemek programı ile beslenmişler.3

  • Birinci grup; yağ, şeker ve hazır yiyecekler açısından işlenmiş besinler ile beslenenler,
  • İkinci grup: et, patates, makarna ile beslenenler,
  • Üçüncü grup; sebze, meyve ve balık ağırlıklı menülerden beslenenler.

Araştırmaya katılan bu çocuklar sekiz buçuk yaşına geldiklerinde IQ testine katılmışlar. Anne –babanın eğitim seviyesi, sosyal sınıf ve emzirme süresi gibi diğer faktörlerin IQ seviyesini etkilediği de hesaba katıldıktan sonra bile sonuç olarak, IQ seviyesinin yüksekliği ile sebze, meyve ve balıkla beslenen çocuklar arasında güçlü bir bağlantı bulmuşlar.

ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma da düzenli balık yemenin çocukların IQ seviyesine bir etkisi olup olmadığını ortaya çıkartmış. Araştırma kapsamında, yaşları 9 ile 11 arasında değişen okul çağındaki 541 öğrenciye, ne kadar balık tükettikleri sorulmuş ve IQ testi yapılmış. Daha sonra da ebeveynlerinden çocukların uyku kalitesine yönelik bilgi alınmış. Araştırmada, IQ testinde haftada en az bir kez balık yediğini söyleyen çocukların diğerlerine kıyasla 4,8 puan; arada sırada balık yiyenler ise yalnızca 3,3 puan daha yüksek skor elde ettiği görülmüş. Ayrıca, balık tüketimindeki artışın uykuda daha az kesintiye yol açtığı ve bunun da genel uyku kalitesini artırdığı ortaya çıkmış.4

Sonuç bize beslenme alışkanlıklarının çocukların IQ düzeylerine olan etkisini gösteriyor. Bu yüzden gelişim çağındaki çocuklar için zekâ geliştiren yiyeceklerin beslenme programlarına katılması önemlidir. Çocukların beyin ve zekâ gelişimleri ve akademik başarıları için de sebze, meyve yanı sıra kaliteli protein kaynaklarının da düzenli ve dengeli tüketilmesi uzmanlar tarafından önerilir.

Erken yaşlarda sebze –meyve tüketimi ile çocukların IQ seviyesini yükseltme şansına sahip olunduğunu öğrendik ama bunu nasıl sağlayacağımız konusunda hala endişeleriniz olabilir. Yemek konusunda zorlayıcı olmak çocukta stres ve endişeye yol açacağından alternatif yöntemler ile sebze / meyve alımını sağlamamız gerekebilir. (Bu konuyla ilgili ‘Yemek Seçen Çocukların Psikolojisi’ başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz)

Zekâ Geliştiren Besinler Çocuğa Nasıl Yedirilir?

Çoğu çocuk meyvelerden hoşlanır.  Özellikle çilek, muz, karpuz vb. gibi tatlı meyvelerden. Ancak sebze yemek istemezler. Enginar, brokoli, ıspanak, pırasa, kabak, lahana vb. sebzelere karşı tat ve koku duyarlılığı olan çocuklar için özel hazırlanmış besleyici doğal karışımlar ile beslenmelerini iyileştirebilirsiniz. 

Zorlamayın. Çocuğunuzun daha fazla meyve / sebze ve balık tüketmesini istiyorsanız en önemli kurallardan biri onu zorlamayın. “Yalnızca tadına bak,” teklifi bile yemesini sağlayabilir.

Role-model olun. Sofranızda bu yiyeceklere yer vermeye ve onların gözleri önünde tüketmeye özen gösterin.

Çiğ sunun. Havuç, kereviz sapı, bezelye, kırmızı biber, karnabahar, salatalık, domates gibi birçok sebze çiğ tüketim için iyi bir alternatif olabilir. 

Meyvenin suyunu sıkın. İster kahvaltıda ister ara öğünde çocuğunuza meyve yerine farklı meyvelerin karışımından meyve / sebze suları hazırlayabilirsiniz.

Yetiştirip yiyin. Bahçe ya da balkonunuzda saksınıza ekeceğiniz tatlı biber, maydanoz, salatalık, domates çocuğunuzun bu sebze ve meyvelere ilgisini artırabilir.

Birlikte hazırlayın. Yemek alışverişine birlikte çıkabilir ve çocuğunuzu yemek yapma sürecine dahil edebilirsiniz.

Oyun oynayın. Yemek hazırlarken çocuğun meyve ve sebzelerle oyun oluşturması (bezelyedeki topları sayma, patlıcanı pijama şeklinde soyma, portakalın kabuğundan adam çıkartma vb.) bu yemekleri yemeyi eğlenceli hale getirebilir.

Duyu organlarını kullandırın. Ebeveynler, sebzeyi meyveyi çiğnettiğindeki sesi çocuklarına dinlettirerek tükettirmeye teşvik edebilir. Sebzeyi doğradığında, yumuşadığında ve piştiğinde oluşan şeklini göstermesi, dokundurtması, koklatması ve tattırması tükettirmeyi sağlayabilir.

Doğayla buluşturun. Kendinizi düşünün… Hangimizin çocukluğunda meyve sebzelerle ilgili bir anısı yoktur? Kim bilir kaçınız kiraz ya da erik ağacına tırmandı? Kaçınız bahçeye, tarlaya girip domates salatalık kopardı? Hatta yeme işini biraz abartınca karın ağrılarıyla gece kıvrandı? Küçükken hiç meyve ağacına tırmanmamış biriyseniz 'Şanssız bir çocukluk geçirmiş' olduğunuz bile söylenebilir. Metropol hayatı çocuklarımızı doğadan koparmış olsa da siz onları yeniden doğalarıyla ve doğayla buluşturun.

Siz de ‘Çocuğum sebze yemiyor!’ ‘Çocuğum meyve yemiyor!’ ya da “Çocuğum balık yemiyor!” diyen ebeveynlerden olabilirsiniz ama çözümsüz değilsiniz!

Çocuğunuzun zeka gelişimini beslenmeyle desteklemekle ilgili sorularınızı info@nutrefor.com mail adresine iletebilirsiniz.

 

Levent Kahraman / Pedagog

 

Nutrefor Kids® Multi Veggie & Fruit ve Nutrefor Kids® DHA Omega-3  ile çocuğunuzun okul başarısını ve bilişsel fonksiyonlarını desteklemek için ürün sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

 

Referanslar:

1. Ayşegül Bükülmez Pediatr, Dergipark, ‘Erken Yaşamda Beslenme: Neden Önemli? ‘ Pract Res 2020; 8(2): 57-61 DOI

2. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2016 Cilt: 5 Sayı: 4 Makale No: 38 ISSN: 2146-9199 370

3. Golding, J. "The Avon Longitudinal Study Of Parents And Children (ALSPAC)--Study Design And Collaborative Opportunities". European Journal Of Endocrinology, 2004, pp. U119-U123. Bioscientifica, doi:10.1530/eje.0.151u119

4. Liu, J., Cui, Y., Li, L. vd. Balık tüketiminde uykunun aracı rolü – bilişsel işlev ilişkisi: bir kohort çalışması. Sci Rep 7, 17961 (2017)


Levent Kahraman

Levent Kahraman (Pedagog), İstanbul Üniversitesi Pedagoji ve Psikolojik Danışmanlık mezunudur (1999).

2000-2004 yılları arasında özel ve resmi kuruluşlarda pedagog olarak çalıştıktan sonra 2004 yılında Erenköy Rehabilitasyon Merkezi’ni kurdu. Özellikle; dikkat eksikliği ve özel öğrenme güçlüğü konularında çocuk ve ergenlerle çalıştı. Yetenek, zekâ ve kişilik testleri uygulayarak çocuk ve gençleri bütüncül olarak ele alan kişiye özel dikkat ve öğrenme programları geliştirdi. Beslenme, ebeveyn tutumlarının ve yaşam tarzının öğrenmeye ve zekaya ilişkin etkileri üzerine araştırmalar yapmıştır.

Derneklerden aldığı kabul ve karalılık terapisi, psikodrama, hipnoterapi, life kinetik eğitimleri ile gelişim programlarına katkı sağlamıştır.

Düzenli olarak; nefes, enerji, zihin koordinasyonunda egzersiz yöntemi olan Tai Chi ile ilgilenmektedir. Su sporlarına olan ilgisi nedeniyle 2010 yılından itibaren wakeboard yapmaya başladı. Üniversite yıllarından beri çeşitli gruplarda gitar çalmaktadır.

Diğer Blog Yazıları

Whatsapp Destek